Bodrum Türk Filmleri Haftası başlıyor. Ben de bu hafta etkinliklerine göz gezdirirken küresel çapta sinema ve animasyon ile ilgili, dünden bu güne derli toplu bir bilginin sunulduğu herhangi bir aktiviteye rastlamadım. Bodrum Türk Filmleri haftası aslında Bodrum‘da çekilen Türk filmlerinin tanıtıldığı ve gösterildiği bir etkinlik. Bu yıl yedincisi yapılıyor. Ve her geçen yıl daha büyük katılım gerçekleşiyor. Bu yılda yine gösterimlerle, ünlü sanatçıların katılımı ve aktiviteler ile kutlanıyor. Daha istenilen düzeye gelmediği ve festival atmosferini taşımadığı kesin. Ancak yine de Bodrum’un tanıtımı ve tarihinin vurgulanması açısından önemli bir çalışma. Şimdi Bodrum Türk Filmleri Haftası’na (etkinliklere bu linkten ulaşabilirsiniz) başlamadan önce animasyon ile başlayan sinema tarihine şöyle derinlemesine bir göz atalım, ne dersiniz?
İlk Sinema Örnekleri
John Stuart Blackton ismi ilk bakışta bir çoğumuz için çokta tanıdık gelmese de aslında bu gün Holowood sinema endüstrisinin son yıllarda harika prodüksiyonlarlar sunduğu 3D animasyon sinema filmlerinin atası sayılan Humpty Dumpty Circus (1906) yaratıcısıdır kendisi. Çağ insanlarına ilham veren bu dahi çocuk, daha yüzyılın başında animasyon, sık kullandığımız adı ile çizgi film dünyasının var olmasında öncü olmuştur. Kullandığı animasyon seti günümüzde hala korunarak sergilenmektedir.
Animasyon filmi aslında teknik olarak çok daha eski zamanlara dayanan bir geçmişe sahiptir. 4000 yıl evvel mısır yazıtları arasında birbirini takip eden resimler ile drama ve öykü anlatımları gerçekleşmiş hatta bu resimler bazen o denli ardı sıra getirilmiştir ki neredeyse bu günkü bildiğimiz anlamda animasyon filminden hiç farkı yoktur. Mısırın yanı sıra en eski kayıt yine bu gün Ortadoğu diyebileceğimiz bölgede Pers’ler (Bu günkü İran) aynı teknik ile anlatımlarına rastlamak mümkündür. Erken dönem diye adlandırabileceğimiz bu örnekler milattan sonra uzak doğu ve hatta Japon tarihinde de karşımıza çıkıyor. İnsanoğlunun kendini yazılı ifade çabasından dahi eski bir teknik diyebiliriz aslında animasyon filmi için.
Modern Sinemanın Atası
İngiltere’de yapılan ilk çizgi film de, yine 1907 yılının Nisan ayında Walter Booth tarafından Charles Urban Trading Co . adına gerçekleştirildi. “Sanatçının Eli” adlı filmde, önce Booth’un eli, bir kadın ve bir erkek çizerken görülüyor, sonra bu çift dans etmeye başlıyordu.
Animasyonların İlk Hayvan Karakteri
“Old Doc Yak” adlı bir keçidir. Kısa pantolon giyen bu keçi, perdeye Chicago Tribune gazetesinin karikatüristlerinden Sidney Smith tarafından getirildi ve 1913 yılının Temmuz ayında, dizi nin ilk filmi çekildi. Bu çok tutulan kahraman, çizgi filmlerin çocuklar için iyi bir eğlence aracı olması açısından büyük katkıda bulundu. Bu gelişimin etkisi 1919 yılında görüldü ve Pat Sullivan’ın “Felix the Cat” binlerce çocuğun sevgilisi haline geldi.
İlk Renkli Film
Brewster renklendirme yöntemiyle New York’ta Bray Pictures tarafından çekilen ilk renkli çizgi film, “The Debut of Thomas Kat”, 8 Şubat 1920’de gösterime girdi. Transfaran selüodlar üzerine çizilen resimler tersten boyandı ve renkli olarak çekim yapıldı.
İlk Sesli Sinema
Paul Terry tarafından yapıldı. Ezop’un fabllarından yola çıkılarak hazırlanan film, Van Beuren Enterprises şirketi adına çekildi ve 1 Eylül 1928’de New York’ta Mark Strand’da galası yapıldı. Bu filmi, “bir yığın patırdı” olarak nitelendiren Walt Disney, kendisinin ilk sesli çizgi filmi olan “Steamboat Willie”yi 18 Kasım 1928 günü, yine New York’ta, Colony Theatre’da gösterime soktu. Bu filmde, çizgi film dünyasında bütün zamanların en büyük kahramanı Micky Mouse da seyirciyle tanıştı.
İlk Uzun Metraj Film
Arjantinli sanatçı Don Frederico Valle tarafından 1917 yılında gerçekleştirildi. 60 dakikalık bu filmde, dönemin devlet başkanı hicvediliyordu. Diagones Tabora yönetiminde beş kişilik bir çizerler ekibi, filmi gerçekleştirmek için 50 bin çizim yaptı. Çok ilginçtir ki, ilk sesli uzun metraj çizgi film de, Arjantin‘den çıktı. 1951 yılında Quirino Çristiani tarafından yapılan “” adlı bu film Devlet Başkam Irigoyen’i hicvediyordu. Vitaphone sistemiyle seslendirildi. Uzun metrajlı ve sesli ilk çizgi film ise Walt Disney yapımı olan “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler”dir. 21 Aralık 1937 günü, Los Angeles’ta Cathay Circle Theatre’da gösterime girdi.
Dünya Sinema ve Animasyon İle Yeniden Kuruluyor
Çizgi film alanında başka ülkelerde de çalışmalar yapılıyordu. SSCB’de Aleksandr Ptuşko’nun gerçekleştirdiği The New Gulliver’da (1935; “Yeni Gulliver”) gerçek oyuncularla çizgi kahramanlar ekranda bir arada görünüyordu; Polonyalı Ladislav Stareviç, Le Roman de Renart (192839; “Tilkinin Romanı”) adlı uzun metrajlı çizgi filmini 10 yılda gerçekleştirdi.
- Dünya Savaşı’ndan sonra çizgi film alanında daha önemli gelişmeler oldu. Norman McLaren Kanada’da, doğrudan film üzerine resim çizimi, üç boyutluluk izlenimi yaratan teknikler ve hileli filmler yapmayı denedi. McLaren’ın öğrencilerinden GeorgeDunning’in gerçekleştirdiği The Yellow Submarine (1968; “San Denizaltı”) bilimkurgu türünde bir çizgi filmdi.
Doğu Avrupa’da, tıpkı çizgi filmdeki gibi hareket yanılsamasına dayanan canlandırma sineması alanında, Macar George Pal ve Çek Jiri Trnka gibi sanatçılar kuklaları kullanarak başarılı filmler yaptılar.
Ve 20. Tüm Zamanların En Büyüğü Sahneye Çıkıyor
Walt Disney
Flora Disney ve Elias Disney 1901 yılında evlendiklerinde büyük ihtimalle bir bebek dünyaya getirmeyi hayal ediyorlardı şüphesiz, ismini Walter Ellas koyacakları bebeklerinin ileride Dünya’yı düşlerle buluşturacak ve beklide kurtaracak ünlü prodüktör ve yönetmen Walt Ellas Disney olacağını onlar bile tahmin edemezlerdi.
Farelerden korkmasına rağmen Mickey Mouse gibi tarihe geçecek çizgi film karakterleri yarattı. “Hain Kurttan Kim Korkar” şarkısı, Mickey Mause filmlerinin ilk sarkışıydı. Mickey Mouse, 1932 yılında Oscar kazanıyor ve artık herke tarafından tanınan bir kahraman oluyor.. Mickey Mouse ardından Pluto, Goofy, Donald Duck ve tabi ki mini en sevilen diğer karakterlerdir.
Bu gün Walt Disney sadece animasyon film sektöründe değil Disneyland ve Walt Disney Resort gibi çalışmalarla eğlence sektörünün de tartışmasız en önde gelen ismi olmuştur. Bu gün Broadway’de bir çok muzikal porodüksiyonu seyirci ile buluşturmaktadır.
Walt Disney ile birlikte bir çok animasyon firması kurulmuş bir kısmı öne çıkamamış hatta tarihin sayfalarına gömülmüş bir kısmı ise büyüyerek günümüze kadar gelmiş hatta Walt Disney’in en büyük rahibi haline gelmiştir. Tahmin edeceğiniz gibi bahsettiğimiz Warner Bros’dur. Warner Bos bir çok yapıma imza atmış ancak içlerinde en çok bilineni Looney Tunes serisidir. Looney Tunes bir çok tiyatrosal kısa filmlerle oynayan animasyon serisidir. Sonrasında Merrie Melodies serisi gelmiş ve büyük ilgi uyandırmıştır. Warner Bros Walt Disney’in aksine çok sayıda kahraman kullanır ve animasyon filmleri nispeten daha kısa ve müzikal tiyatro atmosferini taşır. Warner Bros’un en tanının karakterleri Bugs Bunny, Daffy Duck, Domuz Porky, Elmer Fudd, Sylvester, Tweety, Marvin the Martian, Tazmanya Canavarı, Wile E. Coyote ve Road Runner, Foghorn Leghorn, Yosemite Sam, Pepé Le Pew, Hızlı Gonzales olarak sayılabilir.
İki dev Amerikan animasyon yapım şirketinin yanında yine aynı dönemde özellikle Avrupada’da Fransa ve İngiltere animasyon prodüktörlüğüne liderlik etmiştir. Yine Yüz yılın son çeyreğinde Japon animasyonları tekniğin ve hikayeleri bir adım öteye taşıyarak çağın ötesinde bilim kurgu animasyonları yapılmasına sebep olmuştur.
Bizde kendi hayatımızda tarih defterini geriye doğru karıştırdığımızda karşımıza çocukluğumuza ait hayalleri taşıyan nice çizgi film karakterleri çıkmıyor mu. Walt Disney’den Miki ve Mini’nin maceraları hatıralarımızda kendi yaşadığımız anılarla zaman zaman denk düşmüyor mu. Warner Bros’un Bugs Bunny’si gibi hınzır ve bir o kadar zeki okul anılarımız yok mu. 80’lerde çocukluğun büyülü dünyasından geçiyor olanlardan acaba “gölgelerin gücü adına” demeyenimiz var mıdır yada Kafasında yumurtası ile dolaşan Kalimero’ya hem acıyan hem için için kızan bizler değimliydik. Tom bizim için kötü Jerry iyi dost değil midir. Şimdi tekrar baktığımızda Tom’u daha haklı Jerry’i şımarık bulmuyor muyuz. Voltran, Clementine, Yakari, Polyana, Emilie, Hayalet Avcıları, Ninja Turteles, Tenten, Asteriks ve daha kaç tanesi bize ve çocukluğumuza eşlik etti. Her biri için ayrı ayrı anılarımız vardır ya kardeşimizle yada en sevdiğimiz arkadaşımızla.
Evet şimdi sanırım daha hazır hissediyoruz kendimizi Bodrum Türk Filmleri Haftası’na. Baştada yazdığım gibi isteyenler etkinleri görmek için bu linke tıklayabilir.