Mutluluk Kendini Gerçekleştirmektir

0
1607
mutluluk

Gillian Lynne, adını hiç duydunuz mu? O dünyanın en başarılı müzikallerini yapan şirketin sahibi.  “Phantom of Opera” ve  “Cats”i sahneleyen kişi. Gillian Lynne ilkokul döneminde okulda oldukça başarısız, derslere konsantre olamayan, derslerde de yerinde duramayan küçük bir kızmış. Ve okul, 30’lu yıllarda, ebeveynlerine yazı göndermiş, yazıda diyormuş ki “Biz Gillian’da öğrenme bozukluğu olduğunu düşünüyoruz.’’ Şimdilerde çocuklarda sıklıkla fark edilip ilaçlarla yerlerinde tutulmaya çalışılan bir durum yani. Ve o yıllarda insanlar henüz hiperaktivite olabileceklerinin farkında değiller! Annesi ile birlikte bir uzmanı görmeye gitmişler. Annesi çocuğu için endişeli mutluluk nedir onu arıyor.

O, uzaktaki bir sandalyede ellerinin üzerine oturmuş beklerken, annesi 20 dakika boyunca bu uzman ile Gillian’ın yaşadığı problemleri konuşmuş.  İnsanları rahatsız ettiğinden ödevini her zaman geç verdiğinden gibi, işte 8 yaşındaki bu küçük kızın sebep olduğu sorunlar.

kendini gertçekleştirme
Kendini gerçekleştirmek

Sonunda doktor annesinin yanından ayrılıp  Gillian’ın yanına oturmuş ve demiş ki, “Gillian annenin bana anlattığı her şeyi dinledim ve onunla özel olarak konuşmam gerekiyor. Burada bekle, döneceğiz, uzun sürmeyecek.” ve onu orada bırakıp annesi ile ayrılmışlar. Ama onlar odadan çıkarken masasının üzerinde duran radyoyu açmış doktor. Ve onlar odadan çıkınca, annesine, “Sadece dur ve onu izle”, demiş. Ve onlar odadan çıkar çıkmaz  Gillian ayaklarının üzerinde, müziğe doğru hareket etmiş. Ve onlar birkaç dakika onu dışarıdan izlemişler.

Uzman annesine dönüp, “Bayan Lynne, Gillian hasta değil, o bir dansçı. Onu bir dans okuluna götürün”, demiş. Gillian sonrasında ne olduğunu kendisi şöyle ifade ediyor “Evet  annem beni bir dans okuluna götürdü.

Ne kadar harika olduğunu anlatamam. Bir odaya girdik ve orası benim gibi insanlarla doluydu. Kıpır kıpır insanlarla. Düşünmek için hareket etmesi gereken insanlarla bale yaptılar, step yaptılar, jazz yaptılar , çağdaş dans yaptılar.’’

Gillian Lynne

Sonrasında Gillian, Royal Bale’ye giriş sınavına katıldı, orada dansçı oldu. Royal Bale Okulu’ndan mezun olduktan sonra da  ve kendi şirketini kurdu, Gillian Lynne Dans Şirketi tarihteki en başarılı müzikal yapımların bazılarından sorumlu olup, milyonlara keyif verdi ve o bir multimilyoner.

Bir başka doktor  ona ilaç tedavisi verip, sakinleşmesini söyleyebilirdi. Günümüzde çoklu zeka kuramının kurucusu Havard Gardner‘ın katkısıyla biliyoruz ki  zeka  türlü türlü .

Dünyayı tecrübe ettiğimiz yollar ile düşünüyoruz. Görsel olarak düşünüyoruz, sesli düşünüyoruz, kinestetik olarak düşünüyoruz, soyut olarak düşünüyoruz … Herkesin mantıksal matematiksel zekâ seviyesini ölçen IQ testlerinden yüksek notlar almasını beklememizin hata olduğu gerçeği artık eğitimciler tarafından iyi biliniyor.

Hayattan Ne İstersiniz

Küçükken bana hayatta ne istediğim sorulduğunda hep ‘mutluluk’ derdim. Aslında bu  isteğim büyüyünce de pek değişmedi hatta yaşam amacım haline geldi. İşimi, ilişkilerimi ve yaşamımı bu kavramın etrafında şekillendirmeye ve benim gibi mutluluğa önem veren kişilerle birlikte olmaktan zevk almaya başladım.

“Tabi zaman içinde mutlu olmak, mutlu etmekten duyduğum hazla içi daha da dolu bir kavrama dönüştü”

bununla birlikte mesleğim gereği insanları farklı farklı nelerin mutlu ettiğini gözlemleme imkanım oldu. Mutluluk, hepimizin peşinde olduğu bir kavram. Onu bulmak ve sürdürmek için hepimiz türlü yollar deniyoruz. Kimimiz mutluluğu ailesinde, kimimiz işinde ya da bir amaç peşinde olmakta , kimimiz dostlukta, kimimiz de çocuklarda ya da doğada yakalıyor.

Mutluluk aslında -eğer istersek- her yerde ve her koşulda hissedebileceğimiz bir duygu; bu sabah yatağınızdan sağlıkla kalkıp eviniz, işiniz ya da başka anlamlı bir amaç için ufak ta olsa birşeyler yapabildiyseniz bu mutluluk sebebi değil de nedir?

kendini gerçekleştirme

Mutluluğu uzaklarda, henüz gerçekleşmemiş bir projede ya da henüz yaşanmamış bir gelecekte aradığımızda kendi özgür bilincimizle onu ertelemiş  hatta kendimizden uzaklaştırmış olmuyor muyuz? Ve dikkat edersek, çok mutluluk getireceğini hayal ettiğiniz koşullar gerçekleştiğinde aslında kendinizi o kadar da mutlu hissetmediğinizi ya da mutluluğunuzun bir kıvılcım gibi parlayıp sonra da hızla söndüğünü fark etmişizdir. Bunun sebebi, beklenti içinde olmamızdır.

‘Okulu bitirince, iş bulunca, mutlu olacağım’ beklentisi; bizde mutluluğun bizim dışımızda birtakım koşullara bağlı olduğu ve bizim kendi mutluluğumuzu yaratmada hiçbir gücümüz olmadığı inancını yerleştirir. Bilinçsizce de olsa böyle bir inancımız varken mutlu olmak gerçekten de zor iştir.

Mutlu olmaya giden yolda ilk fark etmemiz gereken şey, mutluluğun anahtarının dış olaylarda değil bizim içimizde yattığıdır. Yaşama bakış şeklimiz, küçük şeylere sevinebilme yeteneğimiz, sahip olduğumuz her şey ve yaşamda tattığımız (acı ya da tatlı) her türlü yaşam deneyimi için şükretmeye istekli olmamız mutluluğumuzu inşa etmekte bize yardımcı olacak en önemli temel etkenlerdir.

heyecan

Biz bugün bulunduğumuz noktaya her nerede isek yaşadığımız hayat deneyimleri sayesinde geldik. Bugün bulunduğumuz noktayı daha çok iyileştirmeyi ya da geliştirmeyi istiyor olabiliriz, ama bu da mutlu olmaya engel değildir. O zaman da şöyle düşünmemiz mümkündür:

“Ne mutlu ki sağlıklıyım, düşünebiliyorum, yaşamımın farklı olması için farklı seçeneklerim olduğunu görebiliyor ve eyleme geçebiliyorum.”

Kendimizi mutlu hissetmediğimiz zamanlarda bu duygumuzu geçiştirmek yerine olduğu gibi kabul edip, mutlu hissetmek için neye ihtiyaç duyduğumuzu kendimize sormamız gerekmektedir. Bu düşünce biçimi; bizi kendimize yakınlaştırır ve ulaşmak istediğimiz değerler ya da koşullar için kendimize inanmayı ve harekete geçmeyi kolaylaştırır. Psikologlar , mutluluk kavramını derin bir tatmin hissiyle açıklamaktadırlar.

A.B.D.Pennsylvania Üniversitesi’nde Pozitif Psikoloji Enstitüsü kurucusu ve çalışmalarında otantik mutluluk kavramını irdeleyen Psikolog Dr.Martin E.P.Seligman mutluluğa giden üç yol tanımlamış ve tatmin duygusunu en güçlü şekilde yaşayan insanların bu üçünü de uyguladığını keşfetmiş: Bunlardan birincisi zevkli bir yaşam; yaşamınızda zevkli anların bulunması ve neşe hissetmek. İkincisi adanmış bir yaşam; hayatın akışını hissedebilmek için kendinizi içinde kaybedeceğiniz bir tutkunuzun olması ya da böylesi bir etkinlik içinde yer almanız.

Anlamlı Bir Yaşam

Üçüncüsü ise, anlamlı bir yaşam; çok büyük hedefler ya da pırıltılı bir yaşam olması gerekmez ancak amacı olan bir yaşam sürmeniz. Dr.Seligman, bu konuyla ilgili olarak 5000 kişiden fazla katılımcıya uygulanan bir ölçek geliştirmiş ve sonuçta ‘kalp gücü’ diye tanımladığı başlıca karakter özelliklerinin mutlulukla ilişkili olduğunu bulmuş. Bu özellikleri şükran duygusu, umut etmek, zevk almak, sevme ve sevilme yeteneği olarak tanımlamış. Şükran duygusu; yaşamınızda olan iyi şeylerin farkında olmak, bunlar için teşekkür etmek, karşı tarafa bu duygunuzu ifade etmek olarak tanımlanabilir.

mutluluk

Umut etmek ise, bugünü yok saymadan geleceğe odaklanmak, gelecekten en iyisini beklemek için kalbinizi açık tutmak ve iyi bir geleceğin hakkınız olduğuna inanıp onu ulaşılabilir görmek demektir. Yaşamdan zevk almak; güzelliği takdir ederek, başkaları için hoş şeyler yaparak, ilgi alanınızdaki konularla kendinizi meşgul edip meraklı olarak, hayata heyecan duygusuyla sarılıp yaşamın hafif yanlarını da görerek ve gülmeyi severek mümkün olmaktadır.

Sevmek Bir Yetenektir

Sevmek ve sevilmek yeteneği ise; kendinizi iyi tanıyıp değerinizin farkında olmayı öğrenerek, başkalarıyla yakın ilişki kurmaya önem vererek, şefkatlilik ve cömertlik özelliklerinizi geliştirerek ve belki de en önemlisi bağışlayıcı olup yanlış yapanları affetmeye, intikam ateşine kapılmayıp ikinci bir şans vermeye gönüllü olduğunuzda hayata geçirilebilir.

Güzel bir sonbahar mevsimini daha yaşadığımız bu günlerde ve ileride mutlu olmanız ve mutlu kalmanız dileğiyle,

(Kaynakça: Dr.Martin E.P.Seligman’ın araştırması için  Prevention Dergisi Şubat 2006 sayısından yararlanılmıştır.

https://www.broajans.com/
https://www.broajans.com/

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here