Bodrum’un göz alıcı denizinden birkaç adım uzaklaş, Yalıkavak’ın tepelerine doğru yönel… Ve bir zamanlar hayat dolu olan, şimdi sessizliğe gömülmüş Sandima Köyü karşına çıkar. Burası, Bodrum’un kaybolmaya yüz tutmuş taş köylerinden biri ama aynı zamanda da geçmişin fısıltılarını hâlâ duymaya devam eden, özel bir yer.
Bu gün gerçek bir keşfe çıkıyoruz, çayınızı demleyin, kahvenizi bardağınıza doldurun. Bodrum Yalıkavak’ta unutulmuş 600 yıllık bir Türkmen’lere ait Sandima Köyü. Daha önce gittiğimiz halde, gözümüzle uzaktan gördüğümüz halde yanına varmak nedense zor oldu.
Kime Sandima Köyü dediysek gözlerini kıstı uzaklara baktı ama kimse yanı başında ki bu eski terk edilmiş köyün yerini tam söyleyemedi. Haydi başlayalım.
Sandima Köyü Tarihi
Öncelikle şunu söylemek istiyorum değerli arkadaşım Şenay beni buraya götürürken binbir türlü söz aldı blogta yayınlamamam için ama ben söz vermedim. Aslında onun çok haklı sebepleri var. Sandima Köyü’nün her yerini adım adım dolaştık ne yerlerde bir izmarit ne meşrubat kutusu ne de bir çöpe rastlamadık.
Şenay buranın keşfedilirse Cennet Koyu gibi tarumar edilip çöplüğe döneceğinden korkuyor. Aslında bu endişesinde haksız da sayılmaz. Benim güvenim ise deniz olmayan bir yere bunca zahmet edip bunca zaman harcayan birinin oraya kıyamayacağına karşı duyduğum inançtı.
Partinapas Kayası’nın güney eteklerine kurulmuş olan Sandima, Yalıkavak’ın eski yerleşiminin ismi aslında. Sandıma’nın 600 yılık bir Türkmen köyü olduğu ama 1960’lardan sonra aşağıya, Yalıkavak’a göç etmişler . Köyde, harabe şeklinde onlarca ev bir tane de sağlam köy okulu var.
Sandima Köyü, dediğim gibi 600 yıllık bir geçmişe sahip eski bir Rum ve Yörük Türkleri’nin yerleşimi olarak bilinir. Yalıkavak’ın henüz bir balıkçı kasabası bile olmadığı zamanlarda, korsan saldırılarından korunmak için yüksek ve iç kesimlere kurulmuştu.
Taş evleri, dar patika yolları ve manzaraya hâkim konumuyla Sandima, hem doğal hem stratejik bir yaşam alanıydı.
Köyün Rum halkı, 1923’teki Mübadele döneminde Yunanistan’a göç etti ve Türk mübadiller yerleşti. Fakat 20. yüzyılın ortalarına doğru köy, su sıkıntısı ve modern hayatın sahil kasabalarına kaymasıyla yavaş yavaş terk edildi.
Nasıl Gidilir?
Sandima Köyüne, Bodrum Yalıkavak Belediye binasının yanından sola döndükten sonra iki kilometrelik dar ve toprak yoldan devam ediyorsunuz. İleri de yol ikiye ayrıldığında soldan yukarı doğru gidiyorsunuz.
Sandima Köy’ünde Tek Yaşam Belirtisi
Koskoca köy yıkık dökük evlerle dolu. Yarım asır önce herkes Yalıkavak sahile inmiş ve orada kalmış. Köyde sadece bir ressam karı koca kalıyor. Erkoca’lar yedi yıl evvel yerleşmişler ve yıkıntı halindeki köy evi, sanat merkezi haline dönüştürmüşler.



Günümüzde Sandima Köyü, neredeyse tamamen terk edilmiş durumda. Sessizlik ve doğanın iç içe geçtiği bu köyde, yalnızca birkaç taş ev hala ayakta duruyor.
Kimi zaman sanatçılar, fotoğrafçılar ve doğaseverler burayı ziyaret ediyor; çünkü Sandima, zamanın durduğu yer gibi.
Köyün içinde yaşayan sabit bir halk kalmadı ama taş yapılar, zamanın yıpratamadığı bir güzellikle hâlâ orada. Sandima, sessizliğiyle ziyaretçilerine Bodrum’un eski, sakin yüzünü fısıldıyor.
Nuriş Sanat Evi
Köyde yaşayan tek hane Nuris Sanat Evi. Rüzgar ve güneş enerjisi ile elektrik üretiyorlar.
“Girişteki “takılarından ve takıntılarından arın da gel” tabelası ile içerideki “sevgi varsa ne uyruk kalır ne de buyruk” ve “sevgi eğersiz yaşanan andır” yazılı tabelalar, esasında İsmail Erkoca ve Nurten Erkoca’nın hayat felsefesini gayet açık anlatıyor.”
Geçmişte Sandima Köyü
Yarım asır önce yaşam alanı olan bu köyde, geçmişte hayvancılık ve zeytincilik yapılan bir köymüş. Köy oldukça dik ve dar bir vadinin böldüğü iki mahalleden oluşur, bütünü ile terk edilmiş bu gün için, bir harabe görünümünde. Kültür bitkilerinin oluşturduğu flora korunmuş, köyde yaşam olmadığı için daha da gelişmiş bitki örtüsü.

Bu Gün Sandima Köyü
Yalıkavak körfezine bakıyor köy. Evlerin hemen hepsi ev görüyor. Şuan Yörük bir aile ve çokça sokak hayvanı gördüm girişte. Bir de mezarlık ve içinde de su sarnıcı var hemen köyün başlangıcında. Yukarı doğru ilerledikçe zamanında gayet kalabalık bir köy olduğunu anlıyorsunuz. Yukarı çıkarken sola doğru ilerlerseniz köyün yamaçta ki evlerine ulaşıyorsunuz.
Sağa doğru ilerlerseniz ise köy okuluna. Harika bir bahçesi ve tek katlı binası var. Bahçesinde oturup o okulda okuyan çocukların seslerini duymaya çalışın. Koşuşturan, kahkaha atan çocukları hayal edin. İnanılmaz bir atmosfer.
Ömer Lütfü Efendi’nin yaptırdığı köy çeşmesi de hala akıyor. Kendisi Sandima Köyü’nde doğmuş Osmanlı şeyhüslamlarından.
Ben fotoğraflarda gördüğünüz gibi okulun içine girdim ancak siz girmeyin. Tabanın çökme tehlikesi var ben fotoğraflamak için belgesel niteliğinde saklamak için bu riski aldım ancak siz lütfen çok dikkatli olun. Tahminim yapı 80 yıllık ve rutubetten sağlam taban kalmamış duvarlar dökülmüş. Duvarlar dahi çok zor ayakta duruyor. Ancak yine de mutlaka gidip görün.



Bodrum’un unutulmuş Sandima Köyü keşfi sırasında bolca terk edilmişliğin sokaklara çöktüğü hüznü hissedeceksiniz. Yaşanmışlıklar gözünüzde canlanacak. Ve dua edeceksiniz bu güzellik aklı selim birileri tarafından koruma altına alınması için.
Sandima Köyü Projeleri
Bodrum Belediyesi ve bazı yerel girişimciler, Sandima’yı koruma altına alıp “açık hava müzesi” veya sanat köyü haline getirmek için projeler geliştiriyor.
Planlar arasında:
Taş evlerin restore edilip sanat atölyelerine dönüştürülmesi,
Etnografya sergileri açılması,
Yürüyüş yolları ve izleme teraslarının düzenlenmesi,
Kültürel etkinlikler için alanlar yaratılması gibi fikirler var.
Şu an için bu projeler plan aşamasında, ama Sandima’nın sakin, geçmişe açılan kapısı olduğu haliyle bile, Bodrum’un en özel köylerinden biri olduğu tartışmasız.
Sandima Köyü’nden Ayrılırken
Unutmadan giderken köpekler için bir şeyler götürürseniz çok iyi olur, buna ihtiyaçları olduğu çok belli. Etrafta görmezsiniz ama olur da görürseniz çöpleri toplayabilir misiniz? Belediye o bölgeye hizmet vermiyormuş. Eğer biz bunu yapmazsak yıllar içinde birikebilir. Ve biz her gittiğimiz de değişen bir Sandima Köyü ile karşılaşırız. Bodrum’un gezilecek yerler listesine Sandima Köyü’nü ekleyin. 😉
Evet bir Bodrum aşığı olarak yıllar önce gittim..çok güzel bir köydür..burayı harb vaziyette bırakmak tarihe ihanet bence..en kısa zamanda restore etmek değerlendirmk lazım
[…] Mindos Kapısı, Leleg Yolu ile başlayan Yalıkavak’ta yer alan kaya mezarları, Sandima Köyü ile devam ediyor. Tarihi yerler ile ilgili yazımıza göz atmanızı tavsiye […]
[…] Bodrum’da süngerciliğin başladığı yer Yalıkavak derler. Öylese hem eski Yalıkavak’ı Sandima Köyü‘nü hem yeni Yalıkavak’ı birlikte keşfedelim, haydi başlıyoruz, kahveler hazır […]
[…] bu yerleşim şekli halen devam etmektedir. Bodrum yarımadasında da Yalıkavak‘ta yer alan Sandima Köyü böyle bir yerleşim […]
İlk görsel Fethiye Kayaköy’e ait.
böyle yerler koruma altına alıp turizime kazandırmak vardı ama durum malum burda yaşayan ev sahipleri neden terk etmişle bu harika diyarı yazık degilmi
Merhaba bir fotoğrafın kaynağı tarihkurdu.com olarak yazılmış ancak tarihkurdu.net olması gerekiyor rica etsem düzeltir misiniz?